Mutlaka izlemeniz gereken Tüm zamanların en iyi yabancı netflix dizileri sizler için bir araya getirdik. Netflix’teki Türk yapımı dizileri izlemek istiyorsanız En iyi Türk Yapımı Netflix Yerli Dizileri listemize de göz atabilirsiniz.
La Casa De Papel
Alışılagelmiş, soygun dizilerinden bu tarz filmlerden sıkıldıysanız ve daha üstün, daha zekice ve daha sürükleyici bir senaryo istiyorsanız La Casa De Papel sizin için en iyi tercih olacaktır. La Casa De Papel dizisi bir solukta tek sezonla başlayıp diğer tüm sezonlarını izlemek için sabırsızca bekleyeceğiniz bir yapım. İspanyalı senarist Álex Pina’nın yapımı olan dizi serisi, ilk olarak Mayıs 2017’de İspanyolların karşısına çıkmıştır. Galası 4 milyon kişi tarafından izlendikten sonra rekora imza atan yapımın yayın hakları, kasım ayındaki final bölümünden sonra Netflix tarafından satın alınarak bizlere sunulmuştur.
Dizinin senaryosunun ve sürükleyici oluşunun yanı sıra dikkat çeken ve dünya çapında kitle oluşturan en önemli şeylerden biri de dizideki karakterlerdi. Dizideki karakterlerin hepsinin kendisine has, ayırt edici ve keskin özellikleri bulunmaktadır. Dizideki karakterler; Profesör, Tokyo (Tokio), Lizbon (Raquel), Berlin, Rio, Moskova, Denver, Stockholm, Arturo Roman, Helsinki ve Oslo’dur. Karakterlerin isimleri kendilerinin seçtikleri şehir isimlerinden oluşmaktadır ve bunun amacı gerçek isim ile kimliklerinin gizli kalmasını sağlamaktır. Soygun ekibi için kırmızı kostüm ve Salvador Dali maskeleri seçilmiştir. Neden Salvador Dali maskesi seçilmiş diye akıllarda soru işareti oluşabilir. Sürrealist ressamın, modern kapitalist toplumun etik değerlerini sorgulayan sanatsal çalışmalar ortaya koyduğu çok iyi bilinmektedir. Yani bu maskenin seçilmesi aslında tesadüf değildir; aksine dizinin anlattığı evreni de dizide verilmek istenen mesajı da en iyi şekilde vermiştir. Soygun kurallarından bir tanesi de soygun çetesinden diğer üyelerin birbirleriyle ilişki yaşamaların yasak olmasıdır fakat birçok kural gibi bu da çiğnenmiştir.
Soygunun beyni olan olağanüstü zekâsıyla dikkat çeken Profesör karakteri müthiş bir hassasiyetle seçilmiştir. Ve diğer karakterler ne zaman her şeyi batıracak olsa Profesör bir yolunu bulup her şeyi eski düzeninden daha iyi hale getirip soygunu devam ettirir. Bunca hırsın, bunca zekâ, cesaret, güç ve özveri gerektiren bir karakterin böyle davranmasındaki en büyük sebep ise babasının yoksulluk yüzünden kardeşini hastane kapısı önünde kaybetmesidir. O günden sonra her şeyi zaman içinde ince ince planlayarak ve zekâsıyla dokuyarak işlemiştir. Dizinin iz bırakacak cümlesi ise :
“Kaybedecek şeyi olmayan birinden ne istersiniz?”
Vis A Vis
İspanyolların dizi sektöründe piyasaya sunduğu en iyi yapımlardan biri de Vis A Vis’tir. Dizi 4. sezonuyla ülkemizde Netflix üzerinden yayınlanmaya başlamış ve önceki sezonları da dâhil edilmiştir. Dizide aksiyon ve drama iç içe geçmiş vaziyette devam etmektedir. Dizinin konusu sıradan hapishane dizilerine benzerlik gösteriyor ama diziyi izledikçe aslında senaryosunun ne kadar sağlam olduğu, karakterlerin çok iyi seçildiğini göreceksiniz.
Dizi Macarena Ferreiro’nun âşık olduğunu sandığı evli ve çocuklu patronuna çalıştığı şirketin yüklü miktarda parasını kendi hesabına aktarıp ona vermesiyle başlamaktadır. Sarışın ve aslında uslu başrol karakterimiz çıkarıldığı mahkemece suçlu bulunur ve o meşhur hapishaneye gönderilmek üzere mahkûm edilir. Hapishanede olur olmadık ve bazen de ummadık sebeplerle başı büyük belalara girer. Bu durumdan dolayı hiç olamaması gereken bir şey olur ve belalara ailesi de bulaşır. Sırf bu sebeple ailesinden birçok kişinin başkaları tarafından öldürülmesine istemeden de olsa sebep olur. Bu durum aslında her şeyin başlangıcıdır. Hapishanedeki belalardan kurtulma çabası, ailesinden kaybettikleri yüzünden yaşadıkları, yani baştan sona yaşadığı her şey aslında en başta ziyadesiyle korkak bir kadın olan başrol karakterimizin güçlü bir kadın yolma yolunda adımlarının başlangıcı olur. Acının ve sorunların içinde kaybolmaktan ziyade artık onlarla yüzleşip sesini çıkarmayı, dik durmayı ve baş kaldırmayı öğrenmektedir.
Dizideki Zulema Zahir gerçekten dizinin kötü karakteridir; özgürlüğünü elde etmek için yapmayacağı hiçbir şey yoktur, kaldı ki bu sebeple canı yansa da çok sevdiği adamın öldürülmesinde rol oynamıştır. Diziyi izlemeye başladığınızda Zulema karakterinden nefret etmemek imkânsız. Fakat diziye devam ettikçe Zulema karakterinin varlığı izleyici için heyecan verici olacaktır.
Vis A Vis dizisi konusu itibariyle insanın sürekli bir hayatta kalma, dik durma, güçlü olma mücadelesini anlatsa da bazen eğlenceli bazen de duygusal sahneleriyle izleyicilerine farklı duygular yaşatmayı başarmıştır. Bölüm sonlarındaki etkileyici, merakta bırakan sahneler ve finaller; olayların çoğu zaman izleyicinin umduğundan daha farklı sonuçlanması ters köşelerle bitmesi de diziyi dikkat çekici hale getirip, izleyiciler tarafından büyük rağbet görmesini sağlamıştır.
Narcos
Narcon’un diğer Netflix dizilerinden bir adım önde olma sebebi; Kolombiya’nın dünyaca ünlü uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ın gerçek hayatını konu almasıdır. Dizide kurgu kadar gerçek hayattan izler de vardır. Bundan ötürüdür ki dizi daha önceden çekilmiş olan Pablo Escobar filmlerini dahi geride bırakmayı başarmıştır. Dizinin altında imzası olan kişi daha önceki başarılarıyla isim yapmış Brezilyalı yönetmen José Padilha’hır. Narcos dizisi, Amerikalı bir ajanın ağzından anlatılmaktadır. Dizinin ana karakteri, 1949 senesinde Kolombiya’nın Rionegro şehrindeki fakir bir semtte dünyaya gelen Pablo Emilio Escobar Gaviria’dır. Fakir bir ailenin altı çocuğundan biridir. Çok hırslı ve zekidir. Önceleri eğitim almak için çaba gösterip çok çalışıp para kazanma derdine düşmüştür fakat bunu çok çalışarak başaramayacağı kanaatine varınca da illegal yollara başvurup suç işlemeye başlamıştır. Zamanla çok büyük paralar elde etmiştir. Ve en nihayetinde diziye de konu olan orta sınıftan gelen, zeki, hırslı dünyaca ünlü bir uyuşturucu baronu olmuştur. Pablo Escobar artık öyle büyük bir güç haline gelmiştir ki ülkesi Kolombiya’da devlet başkanı olmak için çalışmalara başlamıştır. Milletvekili olarak bu işe girişen Pablo Escobar‘ın devlet başkanı olma hayali ne yazık ki birçok kişinin ölümüne neden olmasıyla reddedilmiştir. Bu reddediliş karşısında hiç ummadığı bir durum içinde kalan ve hayalleri suya düşen Escobar, devlete savaş açmış ve silahlı çatışmalar ile binlerce kişinin ölümüne sebep olmuş hatta devlet başkanının uçağını düşürmeyi bile denemiştir lakin başarılı olamamıştır. Pablo Escobar, 2 Aralık 1993 yılında vefat etmiştir ve bahsini ettiğimiz o dolu dolu hayatı sonlanmıştır.
Narcos dizisi konusu kısaca bundan ibarettir. Netflix’te büyük yankı uyandıran dizi gerçek olaylar ve gerçek isimler ile bizlere Pablo Escobar’ın hayatını aktarmaktadır. Gerek dizi çekimleri olsun gerekse seslendirmeler olsun şüphesiz ki büyük emek harcanan diziler arasındadır.
Dizinin dikkat çekici konusunun yanı sıra, dizideki güçlü ve başarılı oyuncu kadrosu da hayranlık uyandırmaktadır. Pablo Escobar’ı canlandıran Wagner Moura’dan, Steve Murphy’ye hayat veren Boyd Holbrook’a gibi birbirinden başarılı isimleri bünyesinde toplayan dizinin oyuncuları da en az dizinin konusu ve başkarakteri kadar ilgi çekmektedir.
Anne With An E
Netflix’ten bir dizi izleyeyim de kalbim ısınsın, içim yaşama hevesiyle dolsun, gözlerim ışıldasın ve unuttuğum bazı duyguları yeniden hatırlayayım diyorsanız aradığınız dizi tam da “Anne With An E”dir. Her yaştan insana hitap eden bir dizi olan Anne With An E, şu ana kadar Netflix üzerinden izlenen diziler arasında ayrı bir yere sahiptir. Anne with an E, L.M. Montgomery’nin 1908’de yazdığı ‘Anne of Green Gables’ kitabının beyaz perdeye uyarlamasıdır. Dizi, Kanada-ABD ortak yapımıdır. Dram kategorisinde değerlendirilir.
Dizinin kahramanı Anne E, fazla konuşan, fazla hayalperest, bir o kadar yaşam dolu, dünyaya sevgi, şifa ve adalet dağıtmak için gelmiş, realist ve izleyicinin de kendisini iyi hissetmesini sağlayan, huzur veren pozitifliğe sahip olan bir kızdır. Anne’in anne ve babasının vefatı üzerine yaşadığı zorluklar, yetimhane hayatı ve akrabalarının yanında yaşamak zorunda kalma hikâyesi yüreklere dokunur. Kahramanımızın hikâyesi yetiştirme yurdunda başlar. Orada çektiği acı dolu günlere bazı sahnelerde flashbackler yapılır. Ama tüm bunlara rağmen Anne herkese örnek olacak bir hayata tutunuş örneği sergiler. Ve bunu da onu her daim güçlü, pozitif ve ayakta tutan hayal gücü sayesinde yapar. Anne evlatlık verilir ve hiç evlenmemiş olan Marilla, Anne’in yeni annesidir. Oldukça sert, ağırbaşlı olan bu karakter erkek kardeşi Matthew ile birlikte yaşamaktadır. Bir karışıklık sonucunda Anne’in sorumluluğunu alan Marilla ilk başlarda ona soğuk davranır fakat zamanla bir anne şefkatiyle yaklaşır. Belki de Anne’nin hayatında başına gelen en güzel yanlışlık böyle güzel bir aileye evlat verilmesidir. Anne karakterine hayat veren isim 18 yaşındaki oyuncu Amybeth McNulty.
Gerek konusu gerek oyuncu kadrosuyla ve gerekse dizin çekildiği yerlerin doğal manzaralarla dolu güzelliği sizleri büyüleyebilir ve akıllara kazınan bir dizidir.
Şu an sweet Tooth adında sıra dışı bir diziye sarmış durumdayım. Dizde bir hastalık nedeniyle insan ırkını yok ediyor ve yeni doğan çocuklarda ve küçük çocuklarda insan ve hayvan karışımı çocuklar dünyaya geliyor. Domuz ve geyik gibi hayvanlara benzeyen çocukların olması gerçekten ilgimi çekti